3.OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTI ÇAĞRISI VE GÜNDEM İLANI

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ YÖNETİM KURULU’NUN 17.02.2021 TARİHİNDE ALINAN 41 NOLU YÖNETİM KURULU KARARI UYARINCA HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ 3.OLAĞAN GENEL KURULUNUN İLK TOPLANTISININ DERNEK TÜZÜĞÜNÜN 9.MADDESİ UYARINCA; 06.03.2021  SAAT 14:30’DA “VEDAT DALOKAY CADDESİ NO:45/5  ÇANKAYA/ANKARA” ADRESİNDE BULUNAN DERNEK GENEL MERKEZİNDE YAPILMASINA, ÇOĞUNLUK SAĞLANAMAMASI DURUMUNDA İSE İKİNCİ TOPLANTININ 13.03.2021 TARİHİNDE SAAT:14:30’DA “YUKARI ÖVEÇLER MAHALLESİ 1281.SOKAK NO: 7 A BLOK DAİRE:17 ÇANKAYA/ANKARA” ADRESİNDE  AŞAĞIDAKİ GÜNDEMLE YAPILMASINA KARAR VERİLMİŞTİR.

 

 

GÜNDEM                    :

 

1.YOKLAMA

2.AÇILIŞ

3.DİVAN HEYETİNİN SEÇİMİ

4.SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI

5.YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORUNUN OKUNMASI VE GÖRÜŞÜLMESİ

6.DENETİM KURULU RAPORUNUN OKUNMASI VE GÖRÜŞÜLMESİ

7.YÖNETİM KURULU VE DENETİM KURULLARININ İBRASI

8.YÖNETİM KURULU, DENETLEME KURULU VE DİSİPLİN KURULLARININ ASİL VE YEDEK ÜYELERİNİN SEÇİLMESİ

9.DİLEK VE TEMENNİLER

10.KAPANIŞ

E-Bülten 2. Sayımız Yayında!

25 KASIM KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE ULUSLARASI DAYANIŞMA GÜNÜ AÇIKLAMASI

 

Ülkemizin kurucusu Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” sözlerini kendisine ilke edinmiş Hukuki Mücadele Derneği üyesi Milliyetçi Avukatlar olarak kadına yönelik her türlü ayrımcılığı; emeğine, bedenine ve kimliğine yönelik şiddeti reddediyor, demokrasiye ve eşitliğe gönülden bağlı herkesi ve görevli tüm kurumları bir kez daha kadına karşı şiddete karşı mücadeleye çağırıyoruz. Bu maksatla, TBMM’den bir an önce kadına yönelik şiddeti önleyecek, şiddete başvurmaya teşebbüs edenleri dahi en etkin şekilde cezalandırılmasını sağlayacak, her türlü idari ve adli tedbirlere ilişkin yasal değişiklerin, vakit kaybedilmeksizin bir an önce gerçekleştirilmesini beklemekteyiz. Çağ dışı, Türk örfünde bulunmayan, arabesk kültür anlayışı ile şiddeti ve kadına karşı ayrımcılığı kendisinde hak görenlerin layık oldukları şekilde cezalandırılmaları için gerekli her türlü hukuki çabayı göstereceğimizi ve girişimde bulunacağımızı kamuoyuna ve Türk Milletine saygı ile duyuruyoruz.

 

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ

 

PINAR GÜLTEKİN’İN KATLEDİLMESİ VE KADIN CİNAYETLERİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

21 Temmuz 2020 sabahında Muğla’ nın Ula ilçesinde 5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’ in vahşice öldürülmesi haberini almanın üzüntüsü içerisindeyiz.

Cinsiyet temelli tezahür eden ve ne yazık ki her geçen gün yenisi eklenen kadına yönelik şiddet ve cinayet vakaları ülkemizde ve tüm dünyada en yaygın ve süregelen insan hakları ihlalidir.

Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ülkemizde ve tüm dünyada toplumun hiçbir kesimini ayırt etmeksizin gerçekleşmekte ,hayatlara mal olmakta ve toplumları parçalamaktadır. Her gün yüzlerce kadın eşleri veya aile üyeleri tarafından şiddete uğramakta, canavarca hislerle öldürülmektedir.Bu nedenle yetkililerin samimi ve ciddi bir şekilde; kadına bakış açısını değiştirmek için toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayacak çalışmalar yapması zorunluluğunu bir kez daha önemle ifade ediyor ve Hukuki Mücadele Derneği olarak kadına yönelik şiddet ve canavarca eylemlerin son bulması , bu vahşice eylemlerde bulunan kişiler ile ilgili verilecek cezaların üst sınırdan uygulanması , indirim ve şartlı salıverme hükümlerinin uygulanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını talep ediyoruz.

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ

DOĞU TÜRKİSTAN’LI SOYDAŞIMIZA YAPILAN AYRIMCILIK HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

Doğu Türkistan’da, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından gerçekleştirilen sistematik asimilasyon ve işkenceden canını kurtararak, ülkemize gelen soydaşımıza; “ülkene dön” diyerek alçakça saldıran şahsın, bir an önce adli makamların karşısına çıkarılarak en ağır cezaya muhatap kılınması, kamu vicdanını da bir nebze rahatlatacaktır. Kendi ülkelerinde maruz kaldıkları işkenceye mani olamadığımız ve bize emanet edilen soydaşlarımızın; “en azından” Türkiye Cumhuriyet’inde huzurlu bir şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak, Türk vatandaşlarının aslî görevidir. Hukuki Mücadele Derneği üyesi Türk milliyetçisi hukukçular olarak söz konusu üzücü olay ile ilgili adli sürecin takipçisi olacağız.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ 4 YAŞINDA!

ADLİ SÜRELERE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak ilan edilen yeni tip corona virüsü, ülkemizi de etkisi altına almış, bu durum karşısında İçişleri Bakanlığı tarafından öncelikle 15.03.2020 tarihinde, takiben 16.03.2020 tarihinde bir dizi tedbir alınmıştır. Böylece İçişleri Bakanlığı’nın “Coronavirüs Tedbirleri” konulu genelgeleri ile mahiyeti itibariyle insanların biraraya gelmelerini gerektiren pek çok faaliyet durdurulmuştur.

Yine bu kapsamda Adalet Bakanlığı’nın 16.03.2020 tarihli açıklamasında, adliyelerdeki sirkülasyonun azaltılması gerektiği, bu nedenle mahkemelerin dosyalarda erteleme kararı verebilecekleri belirtilmiştir. Ancak Adalet Bakanlığı tarafından bu tedbirler açıklanana değin bir kısım mahkemeler, HSK Genel Sekreterliği’nin konuya ilişkin yazısını da göz ardı ederek, duruşma yapmaya devam etmiştir.

Her fırsatta tüm kamu otoriteleri tarafından dile getirildiği üzere, virüsün yayılmasına uygun ortamı insanların teması hazırlamaktadır. Bu nedenle, insanların bu süreçte biraraya gelmesi kamu sağlığını tehdit etmeye devam etmektedir.
Adliyeler ve büroları avukatların mesleklerini icra ettikleri işyerleridir. Salgın hastalık sürecinde adliyelere gitmesi uygun görülmeyen avukatlar, çoğu zaman bürolarına da gidememekte, tavsiyelere uygun olarak evde kalmaya özen göstermektedirler. Avukatın mesleki faaliyeti, müvekkilleri ile daima iletişim halinde olmayı gerektirmektedir. Ancak yine bu süreçte pek tabii olarak avukatların müvekkilleri ile görüşmesi kamu sağlığı bakımından tehlike arz edecektir. Dolayısıyla avukatlar bu şartlar altında mesleklerini tam ve gereği gibi ifa edememektedir. Hal böyle iken, hukukumuzda usul kanunlarında belirlenmiş kesin sürelerin işlemeye devam etmesinin büyük hak kayıplarına yol açması kaçınılmazdır. Avukatın adliyelerde dosya inceleyemediği, bürosuna giderek müvekkili ile görüşemediği, dosyaya sunulması gereken bilgi ve belgeleri ilgili yerlerden toplayamadığı bir ortamda kesin sürelerin işlemeye devam etmesi, alınan tedbirlerle bir tezat oluşturmaktadır. Yaşanabilecek hak kayıplarına dair risk, vatandaşların vekil ile temsil edilmediği dosyaları bakımından ise daha büyüktür.

Bu nedenlerle, hukukumuzdaki kesin sürelerle ilgili bir düzenleme yoluna gidilerek salgın hastalığın seyrine göre ek süreler tanınması yahut ertelemeler getirilmesi gibi çözümler üzerinde durulması icap etmektedir. Adalet mekanizmasının, bu mekanizmanın tarafları lehine sonuç doğuracak ve mağduriyet yaratmayacak şekilde işletilmesi gerekmektedir.

Cumhurbaşkanlığı’nı, Adalet Bakanlığı’nı, TBMM’yi ve ilgili kamu kurumlarını bu konuda düzenleme yapmak üzere göreve çağırıyoruz!

HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU